Bu ara ilginç bir tartışma başladı buralarda. Discovery Channel, uzay ve uzaylılarla ilgili bir belgesel yapıyormuş. Profesör Stepten W. Hawking’in de fikrini almışlar. Profesör Hawking, kendimizi dış uzaya bu kadar afişe etmemize, sinyaller yollamamıza, gönderdiğimiz uzay gemilerinin üzerine gezegenimizin yerini belirten haritalar, notlar, kodlar koymamıza karşıymış. Sonsuz uzayda mutlaka bizim gibi canlılar var. Kimileri bizden geride, kimileri ise çok ileride. Bunların büyük ihtimalle kötü niyetli olduklarına inanıyor profesör. Nasıl ki Columbus yeni kıtayı keşfettiğinde yerlileri o biçim biçmiş, kılıçtan geçirmiş. Adamların topraklarını ve hayatlarını almış. Aynen bu uzaylıların da bizi bulduğunda bunu yapacagını düşünüyor. O yüzden bu şekilde yerimizin bildirilmesine karşı.
Bence haklı.
Biz insanlar kendi türümüzün ne kadar tehlikeli olduğunu ve neler neler yapabileceğini biliyoruz. Bir başka ülkeden gelen türümüze gümrük kapılarını sımsıkı kapatmışız. Güvenmiyoruz. Vizelerle sokuyoruz. O vizeyi alabilmek için de bir sürü şartı yerine getirmesini istiyoruz. Buna rağmen hala içimize sinmezse sokmuyoruz kapımızdan içeri. Biz, insanlar birbirlerine karşı bu kadar güvensiz davranırken, uzayın sonsuz boşluğunda ne ile karşılaşabileceğimizi dahi bilmeden bu kadar aptal cesaretiyle neden atlıyoruz ortaya ve “Dünyamızı bulun! Bakın burdayız!...Ahanda işte masmavi bir gezegeniz biz!” diyoruz.
Nesine güveniyoruz, dış uzayın. Bu kadar yalnız ve kıyıda köşede (!) kalmamız mı bizi cesaretlendiriyor?
Eğer gelirlerse, bu dünya dışı varlıklar...nasıl bir şekilde gelecekler?
Tek fikrimiz dahi yok.
Hani dünyadan da büyük bir gemiyle gelirlerse ve her biri Empire State binası yüksekliğinde canlılarsa ne yapacağız?
“Sonsuz!” diyoruz. Böyle bir sonsuzlukta hayaller de sonsuz olmalı. Akıl almayacak şeyler de olabilir. Neyimize güveniyoruz da bizi bulun bulun diye sesleniyoruz.
Ne kadar da safız!
Bu kadar kötülükler yapabilme kapasitesinde olan ve yapan insanoğlunun bu saflığı çok şaşırtıcı!
Kayıtlar
7 Yorum:
Henuz uzaylıları yeterınce cıddıye alan yok
Hayal dunyası olarak kabul edıyorlar
o yuzden de bı tehlıke olarak dusunup bu konuda
herhangı bı onlemsel davranıs ta bulunmuyrolar
ama unttukları bısey var kı
bu sonsuz evrende kesınlıkle yalnz degılız..
ve bı gun kapımızı uzaylıların cok kotu nıyetlı olanlarından bırılerı calarsa
bence yandık:)
Bende yalnız olduğumuzu düşünmüyorum. Şimdilik sadece ufolarla idare ediyoruz. Onlar bile bu kadar kafa kurcalarken nasıl başka bir türe karşı koyabiliriz ki , merak ediyorum. Bence de yok etmek için gelirler.
Ama yine de " Acaba ne olurdu ?" sorusunu sormaktan hiç vazgeçmedim... "Onlar kötü , gelmesin " diyemedim , merak işte :))
Varligi yoklugu daha tartisilir durymda olan biseyin iyi mi kotu mu oldugunu tartismak bana spekulatif geliyor. Hele bi de bunu bi bilim adami yapinca, bi de sasirtiyor ustune. Bizimkiler taslamislar ya ufo'yu :) kesin hawkins soyundan geliyoruz..
>oyku
yok ama mantiksal olarak bile dusununce olasilik cok yuksek ve ciddiye almak lazim aslinda
>ozii
belki bin yil sonra belki 100 yil...ama bir sekilde karsilasacagiz diye dusunuyorum.
>FUNdy
matematiksel, mantiksal olarak dusununce bile varliklari cok gercekci. Bir de diger yandan bu sonsuz boslukta sadece bizim varoldugumuzu dusunmek ise buyuk bir gaflet olmalibence:(
Ben ümitliyim. Bu dünyanın insanlarından daha iyi olduklarını düşünüyorum nedense
Bilim adamı dediğin şüpheci ve karamsar olur. Hep en kötüsünü hayal eder ve hata riskini deneylerde hep azaltmaya çalışır :) Bu anlamda ben de böyle bir yaklaşımı daha sağlıklı buluyorum. Yani kendimizi belli ederek çok risk alıyoruz. İnsanlık bu tarz şeyler yaparken biraz enine boyuna düşünmeli. Dar bir pencereden bakıp varlıkları yoklukları belli değil bir deneyelim bakalım ne olucak ya da zaten biz daha güçlüyüzdür sonuçta insanız gelsinler biraz araştıralım onları demek Bilim adamı mantığına ters. Yok olan bir gezegen olsak belki bu mesajlar anlamlı olur ama şu anda yapılan çok gereksiz ve düşüncesizce.
dünya dışı varlıklar gelirlerse amerikaya gelir türkiyeye gelmez onun için endişelenmeye gerek yok
Yorum Gönder