Toplumlara göre şartlar değişse de kadın olmak zor.
Bizim toplumumuzda belki de daha zor.
Bizim toplumumuzda belki de daha zor.
Ama genel anlamda bakacak olursak en başta fizyolojik zorluklar var.
Duygusal zorluklar var.
Biz erkeklerin anlayışsızlığı ile katmerlenen zorluklar var.
Kadınların en yüzeysel bakışla bile farkedilmesi gereken fizyolojik zorluklarını düşününce dahi hayatın onlar için ne kadar inişli çıkışlı ve hormon ağırlıklı dengelerin altında değiştiğini farketmek gerekiyor.
Mesela 9 ay boyunca sürecek bir hamilelik ve onun anatomik, fizyolojik ve de duygusal etkilerini düşünün. Biz erkekler sadece düşünürken, kadınlar bizzat yaşıyorlar her şeyi adım adım, dakika dakika. Onu da bir kenara bırakın. Her ay düzenli oalrak vücudun hazırlandığı bir dönem var. Belli bir yaştan sonra o da bitiyor. Yaşlanmaları hızlanıyor. Hastalıklar artıyor. Menapoz denen bu dönemin öncesindeki hormonal değişimler, sonrasındaki hormonal dengelerin yeni adaptasyonu derken...kaotik bir süreç başlıyor/bitiyor.
Bir de çoğu zaman ailenin neredeyse duygusal tüm yükü onlarda.
Evi çekip çevirmeyi saymıyorum.
Elbette biz erkeklerin de bir sürü zorlukları var...ama en azından doğa bizi pek çok konuda daha rahat bırakmış.
Mesela 9 ay boyunca sürecek bir hamilelik ve onun anatomik, fizyolojik ve de duygusal etkilerini düşünün. Biz erkekler sadece düşünürken, kadınlar bizzat yaşıyorlar her şeyi adım adım, dakika dakika. Onu da bir kenara bırakın. Her ay düzenli oalrak vücudun hazırlandığı bir dönem var. Belli bir yaştan sonra o da bitiyor. Yaşlanmaları hızlanıyor. Hastalıklar artıyor. Menapoz denen bu dönemin öncesindeki hormonal değişimler, sonrasındaki hormonal dengelerin yeni adaptasyonu derken...kaotik bir süreç başlıyor/bitiyor.
Bir de çoğu zaman ailenin neredeyse duygusal tüm yükü onlarda.
Evi çekip çevirmeyi saymıyorum.
Elbette biz erkeklerin de bir sürü zorlukları var...ama en azından doğa bizi pek çok konuda daha rahat bırakmış.
Aklıma sürekli hamilelik yaşayan kadınlar geliyor.
Hayatının 10 yılı filan böyle geçiyor. Ne zor bir durum. Tek bir hayatlık yaşamlarımızda böylesine bir fedakarlıkta bulunmak hiç kolay değil.
Geçen gün NICU’ya çıktığımdan bahsetmiştim. Orada hayatın mucizesini çok yakından görüyorsunuz. Anne olabilmenin ne demek olduğunu oradaki annenin gözünün içine bakınca daha iyi anlıyor, hemen yanında yatan bebenin dakikada 170 atan kalbini monitorden izlerken hayata tutunmanın ne demek olduğunu daha iyi farkediyorsunuz..
Hayatının 10 yılı filan böyle geçiyor. Ne zor bir durum. Tek bir hayatlık yaşamlarımızda böylesine bir fedakarlıkta bulunmak hiç kolay değil.
Geçen gün NICU’ya çıktığımdan bahsetmiştim. Orada hayatın mucizesini çok yakından görüyorsunuz. Anne olabilmenin ne demek olduğunu oradaki annenin gözünün içine bakınca daha iyi anlıyor, hemen yanında yatan bebenin dakikada 170 atan kalbini monitorden izlerken hayata tutunmanın ne demek olduğunu daha iyi farkediyorsunuz..
Toplum baskısının acımasız ve pek çok yerde tahammülsüzlüğün had safhada olduğu yerlerde yaşayan kadınların çektiği sıkıntılar ise çok daha acıklı. Kadınların hayatına hükmederken hep biz erkeklerin gördüğü şekilde işlerin gelişmesi ise başka bir tuhaflık. Hiç bilmediğimiz ve yaşayamayacağımız deneyimleri bilirmişcesine kadınlar üzerinde hegamonya kurmak da çok absürd.
2 Yorum:
Böyle düşünen bir erkek....
İçim sızladı birden, demek bunlar, bizim yaşadıklarımız çok da anlaşılamaz şeyler değil demek, demek erkekler marstan kadınlar venüsden gelme değil, aslında bir dünyanın insanlarıyız. sevgili biraz burdan sana en kötü günlerimden birinde bir kucak saygı yolluyorum. hep böyle kal.
hayrola ne oldu?:(
umarim caresi olan bir durumdur!:(
kendine iyi bak cok selamlar!
Yorum Gönder