Hani her gün
yapılan haksızlıkları görürken hatta bizzat yaşarken, öfkelenip “olmaz böyle
şey!” dersin ya.
Y a da ne bileyim
kendin gibi zannedersin ya çevrendeki insanları ve “bu kadar da yapamazlar, yok
artık, insan olamaz bunu yapan” dersin ya. Hah işte o ayıpladıkların da tam da
bu sebepten yapmıştır onca kötülüğü, kendileri gibi zannetmişlerdir
çevresindekileri.
Onlara da etraf aynen onlar gibi kötüdür, art niyetlidir.
Vurulmadan vurmayı düşündüklerinden, intikam içinde yandıklarından böylesine
acımasızdırlar.
Dün dünya nasıl
dönmüşse bugün de aynen öyle dönmektedir. Her şey birbiri ardında devirilip
geçerken, mevsimler birbirini kovalarken ve bedenlerimiz her gün daha da yaşlanırken
kaçımız farkındadır, gelip geçen anın güzelliğinin. Güzelliğinden öte, ne kadar
özel olduğunun?
Farkında mısındır?
Yokuş aşağı hızla
ilerleyen freni patlamış kamyonlar gibi yaşıyorken hayatlarımızı, acaba kaçımız
farkındadır, önümüze çıkan her şeyi ezmenin ne büyük zalimlik olduğunu?
Kimilerimiz
hayatlarını bağıra çağıra yaşarken, kimilerimiz usulca yaşamaya çalışıyor.
Kimilerimiz ise bana dokunmayan yılan bin yaşasın diyor. Atalarımızdan kalmış
bir sözmüş. Ne acımasız bir sözmüş aslında. Peki o yılanın şimdilik sana
dokunmamasının sebebinin, sıranın henüz sana gelmemesinden olduğunu hiç
düşündün mü?
Sen sana dokunmayan
yılanlara “bin yaşa” derken. Sıranın ertesi gün sana geleceğini bilsen de yine
aynı şekilde şakıyacak mısındır? Yoksa pek bir tutuşup, şaşkına mı döneceksindir?
Hani hayat zordur
ya, zorluğun tümü bizzat biz insanlardan kaynaklanması da ayrı bir acıklı
durumdur.
Hayata gözlerini daha yeni açan bebeciklerin masumiyeti kadar temizdir hayat
aslında.
Hayat bir o kadar da kutsaldır.
Tıpkı yaşlı bir adamın iyi görmeyen gözleri gibidir, o yeni doğmuş bebeğin gözleri de.
Her ikisi de
pek iyi seçemez çevresini. Yaşlı adamın gözlerinde hayatın tüm zorlukları, iki
yüzlülükleri, yılgınlıkları ve elbette mutlulukları da, güzellikleri de varken.
O yeni doğan bebenin gözlerinde de hayatın bilinmezliği, saflığı ve temizliği
vardır ve hayat aslında güzeldir.
Yaşarken ve fırsatınız varken değerini bilin.
4 Yorum:
işte bu terör de tam da anlattığın gibi birşey şu mübarek günlerde 8 ailenin evine yine ateş düştü. Niye???? işte bunun cevabı çok acı ki herkes duymazlıktan geliyor.
Evet cok cok aci, sabah gazetelerde gordum.
Sonra yine bicak kemige dayandi laflari dolanmaya baslayacak, bu nasil bir bicak ve kemikmis hala anlayamadim. Sonra sozun bittigi yerdeyiz de denecektir. Peki neyin basladigi yerdeyiz?
Ona bir cevap olmayacak yine buyuk ihtimal.
Fakat diger yandan bakalim gundemi degistirecek yeni konu ne olacak.
Gundemi degistirecek yeni konular ciksa da, birakin yeni gundem konularini da simdi bu 8 ailenin evine dusen atesi ve gencecik insanlarimiz hakkinda ne yapacagiz, bir daha yeni atesler dusmemesi icin ne yapiyoruz sorusunu soracak miyiz? Bir de bu var tabii.
Haklisin guguk kusu herkes duymazliktan geliyor. :(
100 küsür pkk lı öldürüldü deniyor..buna mı sevinmeliyiz...100 küsür için onlarca genci toprağa gömmek iyi bir bedel mi, sayısal olarak karda mıyız?
yıllardır kaç binlerce genç uğurladık acıyla, biz 3 tane öldürdük, onlar 2 tane,,,,,böyle olmaz.
biz birkaçını durdurana kadar onlar başka yerden toparlanıp geliyorlar. heryerden saldırmalıyız, aralıksız, durmadan, topyekün..kısaca bunun adını koyalım: savaşmak gerekiyorsa savaşalım, adı belli olsun ve bitsin...
ekranda tüm şehit ailelelerinin bugüne kadar gariban olduğunu görmek beni ayrıca ürkütüyor, tiksiniyorum bazı insanlarla aynı toprağa basmaktan....kendimi çaresiz hissetmekten
Güzel bir paylaşım olmuş.Teşekkürler.
Yorum Gönder