5 Nis 2009

Yamuk ilişkiler

Huliganjetta, Gogol Bordello
Yürürken adımlarımı sayarım ben. Yok şaka şaka yürümem ben. AMAN! Saymam…yani yürürken adımlarımı saymam ben demek istedim. Gördüğünüz gibi yamuk başlayan bir cümle aynen devam eder ama siz hala kurtarmaya çalışırsınız.

Hani olur ya topa öyle bir vurursunuz ki, yamuk bir vuruştur. Top da aynen öyle yamuk gider. Sonra çırpın dur düzeltmek için. İlişkilerde de bazen bu böyledir. Bir şekilde tuhaf, yamuk (artık ne derseniz öyle isimlendirin)… olarak başlamış olan ilişki tüm yamukluğu ile devam eder.

Sözleşmişsinizdir, ilk buluşmanızdır. 15-20 dakika geçer hala gelen giden yoktur. “Dur bi cebini ariim” dersiniz (eskiden cep telefonu da yoktu… öyle bekleyecektiniz daha). Meğerse buluşulacak binanın ayrı köşelerinde bekliyormuşsunuz. Sonunda bir araya gelirsiniz. Tam bu sırada yağmur filan da başlar.  “Ben bi şemsiyeyi açiim” derken, kızcağızın yüzünde patlar şemsiye… Kız da ayarlayamamıştır mesafesini… Rezil salak bir durum olur. Bozulursunuz, belki de hiç bozulmaz işi sabalaklığa vurup devam edersiniz. Yemek için gittiğiniz restaurantta kıza kapıyı açarsınız, kız geçer ama ayağınızı da çiğneye çiğneye geçer.

(Yani ben şimdi abartmaya filan da başladım aksilikleri ama siz bunu küçük bir örnek olarak düşünün… Bir tür uyumsuzluk vardır ya hani. O işte.) Masada tuzluğa uzanırken bardağa filan dokunup dökersiniz. Kızın istediği yemek bir türlü gelmez, geldiğinde de yemese daha iyidir sanki. “Bak arka fondaki müzik ne güzel değil mi? Bu bilmemne grubundan şu yılda çıkmıştı galiba” dersiniz. Kız da arkasını dönüp fonu aramaya başlar.

Sonraki buluşma hiç gerçekleşmez… Kız belki bozulur “Hemen de sesin kesildi. Bir daha hiç haber çıkmadı senden valla” diye sitem eder bıraktığı mesajlarda.

Yok cevap vermemek daha iyidir. Nasıl açıklayacaksınız tüm bunları?

Mesela deneyin isterseniz açıklamayı, neden bir daha aramadığınızı;

“Bak Aysel… Şimdi topa yamuk vurursun ya… Hani öyle yamuk gider filan…hah işte...şey...”


(Bu yazım ilk olarak MB'de yayımlanmıştır)

16 Yorum:

Seyyah on 5 Nisan 2009 20:42 dedi ki...

:)))
iyi film senaryosu olur bu yazından.. yazıyı bu kadar çabuk bitirmeseydin arkasından neler gelecekti merak ettim:))

Biraz on 5 Nisan 2009 20:45 dedi ki...

bir de ekledigim sarkiyi dinle bi...daha da eklenecek seyler cikabilir :)

Seyyah on 5 Nisan 2009 20:56 dedi ki...

o gece ya da gün hiç bitmez ki o zaman.. vay haline yani:))
çok güldüm yaa, çok yaşa sen:))

Evren on 5 Nisan 2009 21:06 dedi ki...

hha çok güldüm abartmamışsın ki; hatta devam etsen süpre olurmuş :)

ps: biliyorsun değil mi buldum :)

Biraz on 5 Nisan 2009 21:16 dedi ki...

:) tesekkurler sevgili Evren.

P.S. evet evet buldugunu okudum:)

guguk kuşu on 5 Nisan 2009 21:50 dedi ki...

Oldurulan birliktelikler diyorum ben bunlara. Hadi bi deneyelim, buaralar aşık olmak istiyor canım, havalar da tam aşk havası deyip buluşmalar. Kız mükemmel, oğlan cool, ama bi türlü olmaz...yav bunda bişiler eksik ama ne?
noolcak aşk eksik aşk, aşk olsaydı, o kazalar bile muhteşem görünmezmiydi, " ayy canım ne sevimli döktü masaya suyu".....bu aşk varya, morfin, eroin vs vs gibi bişi dünyayı adamın gözüne bambaşka gösterir

anka on 6 Nisan 2009 00:24 dedi ki...

Yamuk ama zevkli olmuş :) Çok düzgün giden şeyler zevkli olur die bir kural da yok zaten:) Süper olmuş.Sevgiler.

öykü on 6 Nisan 2009 07:20 dedi ki...

Çok seker bı yazıydı
dogru orneklerle dolu
bazen bnoylesıne sakarlıklarla dolu baslar ılıskıler
ama bence
bunlar sırınlık katar

neden gerıye cekılsın kı ınsan:)
oyle kabul etmelı oyle sevmelı
bardagı mı devırdı
bak goruyor musun benım yuzumden elı ayagı dolastı
derdım ben olsam:))

MAVİ UMUT on 6 Nisan 2009 10:27 dedi ki...

Gerçekten yamuk şeylerde güzel olabilir bazen..ama yamuklukta bir yere kadar.:)

beenmaya on 6 Nisan 2009 12:36 dedi ki...

bırak dağınık kalsın derim ben :)))

kırmızılı on 6 Nisan 2009 14:00 dedi ki...

evet haklısın :)
bazen en başta böyle küçük görünen şeylerden aradaki uyumsuzluk belli olur.
o zaman yolcu yolunda gerek :)

Biraz on 6 Nisan 2009 16:13 dedi ki...

>gugukkusu
bir de birbirini anlayamamak da bu sevimli gorunebilecek seyleri kaybolmasindaki en buyuk sebep.

>anka
tesekkurler sevgili anka: )

>oyku
sirinlik katar ama iki kisi de derinde bibirini cok iyi anlamissa...oyle olunca sirin hakkaten...begenmene sevindim yaziyi :)

>ufukcizgisi
ama uyumsuz bir yamukluk olunca o zaman fena be ufukcizgisi...
:)
>beenmaya
bazen evet :))

>kirmizi
cok zorlamamak lazim :)

Yeşim Özdemir on 6 Nisan 2009 16:13 dedi ki...

Yamuk ilişkiler haaaa:)) Hakkaten de çok doğru saptamalarda bulunmuşsun. Yani bazen aksilikler ve tuhaf durumlar üstüste geliyor. Sonra topla toplayabilirsen:) Sayende haftaya gülümseyerek başladım. Sen de gülesin işşalla:)

Unknown on 6 Nisan 2009 20:29 dedi ki...

ben bu topa yamuk vurma aşamasından sonraki evreyi şuanki ilişkimde yaşıyorum, ters giden olaylar, yanlış anlaşılmalar.. hiçte abartmıyosun abi, değişik yerlerden örneklemişsin sadece... "biraz'a durumumdan mı bahsettim?" dedim kendi kendime, o kadar iyi anlatmışsın beni :P ah ben değil, yamukluğu...
yamuk yapmasanıza arkadaşım, şurda ilişiyoruz :)))

Biraz on 6 Nisan 2009 21:29 dedi ki...

>Yesim Ozdemir
Gulmsetebildigime sevindim hakikaten Yesim...her ne kadar yazdigim mizah yazisi da olsa gerceklikler de var icinde...yamuk baslayan seyler bazen iyice yamularak ve zivanadan cikarak gidiyor/gelisiyor.

Biraz on 6 Nisan 2009 21:30 dedi ki...

>Serzenis Meraklisi
Gercekten de yamuk gidiyor iliskilerimiz bazen...yamuklugun bence en buyuk etkeni...iki kisinin de birbirini anlayamacak kadar uzak yapilarda olmasi diyorum...:)

 

Blog Listem

Hayattan ve Masallardan Biraz Copyright © 2009 WoodMag is Designed by Ipietoon for Free Blogger Template