Artık bunu duymak istemiyorum!

Önce "fırının üzerindeki aspiratör mü açık kalmış?" dedim.
Kafayı oyan bir ses bu!
Sonra maçtan geldiğini anlayınca ve oyun bitene kadar bu ses devam edince oyunculara acıdım. Bu berbat ses vuvuzela denen garibetten çıkıyormuş. Vuvuzelaya karşıyız derneğine üye olmayı düşünüyorum. Önümüzdeki yıllarda Güney Afrika’da başka bir spor turnuvası yapılır mı? Umarım yapılmaz. Ne berbat bir şeydir o öyle?
“Adamların geleneksel şeysi abi…bir şey denmez.”
Maçın güzelliğini bozan, seyirci kaçırtan berbat bir şey yahu!
Facebook’ta geçen gün  “sen ne pis bir şeymişsin vuvuzela, kulağımız mahvoldu” diye yazınca, FUNdy de Sepp Blatter abinin (FIFA başkanı) söylediklerini aktarmıştı “bunlar yerine küfür duymayı mı tercih ederdiniz, yasaklamamız söz konusu değil” demiş Sepp abi.

Neden ille de kötü bir şeyin alternatifi daha kötü bir şey olsun ki. bu arada evet vuvuzela kötü bir şey…neden öyle olduğunu da yazacağım ama once bu ses çıkaran şeyi biraz daha batırmam lazım. Mesela küfür değil ama seyircilerin tezahüratlarını, heyecanlarını duyabilmeyi isterdim. Gol kaçtığındaki o çığlıkları, takım atağa kalktığındaki heyecan uğultusunu. Gol yendiğindeki o hayal kırıklığı çığlıklarını. Ama onun yerine sürekli  bir geri plan sesi var…o kadar geri plan ki her şeyin üzerinde. Çok yorucu çok.

Bu yaklaşık bir metre uzunluğundaki Vuvuzela denen gürültü yapıcı alet neden pek iyi bir şey değil?
Çünkü kalıcı işitme kaybına sebep olma riski varmış. Yaklaşık 127desibel seviyesinde bir ses çıkarıyor, aman pardon gürültü diyecektim…Örneğin yoğun şehir trafiğindeki düzey 85db ya da ambulans yanınızdan hızla sirenleri bangır bangır öterek geçerken 125db…bu yüksek desibelli seslere müsaade edilen maruz kalma süreleri ise çok çarpıcı 85db için  sure 8 saat fakat 103db için ise 7.5 dakika.

Vuvuzelada yapılan bir takım iyileştirmelerle bu yüksek desibelli değer güya 20'ye inmiş. Ama maç sırasında binlercesinin aynı anda üflendiğini düşünürseniz yine de durum bence pek iç açıcı değil.

“Abi dünya kupası nasıldı? Hangi maçları seyrettin?
“Nasıl? Ne dedin? Anlayamadım?”

“Maçlar diyorum, gittin ya hani Güney Afrika’ya, nasıldı diyorum?”

“Haa evet evet…tabii”

“Abicim ne tabiisi yaa..ben ne soruyorum sen ne diyorsun”
“Bilmem ki…anlayamadım ne diyorsun valla!”

“Bence sen anlamamaktan çok duyamıyorsun, ahh vuvuzela ahh!”

Bu arada bir şeyler daha diyeceğim...durun daha gitmeyin!
Vuvuzela sadece gürültü kirliliği yapan bir alet değil aynı zamanda hastalıkları bulaştırması açısından da tehlikeliymiş. Grip virusu gibi viruslerin de yayılmasına sebep oluyormuş. Elbette olur! Gripli adam bir metrelik boruyu üflerse sesle beraber tüm salya sümüğü de borunun ucundan yayılacaktır. Hem de 1 metrelik bir borunun içinden basınçla dışarı çıkarken belki de borunun yanında oturan insanların kulağına, burnuna, ağzına o adamın salyaları, tükürükleri geçecektir. Iyyygh!
Kısacası berbat bir şey bu vuvuzela!