Tanesi bi yimbeş

Fırsatları kovalamak lazım. Buldun mu bırakmamak lazım. Hatta her türlü imkanı, şartları öyle hazırlamak lazım ki, hazır akıyorken hemen toplamak lazım. Kısa vadeli olsa da ve bundan dolayı insanların içi bozulsa da olsun önemli değil. Hemen adapte ol şartları ona göre ayarla ve zımbala orada. Uzun vadede ne kadar götürür, ne kadar eksiltir belki de o kadar mühim değil. Hatta ne “belki de”si yahu...hiç mühim değil.

Neden mi bahsediyorum?...Tanesinin bi yimbeş olmasından bahsediyorum tabii ki.

(abicim neyin bi yimmi beş olmasından bahsediyon? deminden beri geveledin durdun ne olduğunu hala söylemedin? Sırf merak edelim, okuyalım diye yapıyon di mi?...hadi bakalım okumuyom burdan aşağısını, merak da etmiyom...hadi bakalım!!!!!)

Ramazan gelince öncesinde bu kadar değilken, bir anda ÇOTANK diye tanesi bir dolar yirmibeş cent olmuş baklavanın. Tanesinin diyorum, hızlı okuyup aklınızda eksik kalmasın. Yarım kilo filan alsanız 20 dolara gelecek. Hadi kur hesabını da yapın 20 çarpı bir nokta altmışyedi (sürekli oynuyor dolar ama olsun hesabı yapalım yine de), 33 lira filan. Yurt dışında yaşıyoruz ya Ramazan geldi haydeee bakalım bi yiyelim yaaaw derseniz böyle bir fiyata geliyor. Eee tabi Türkiye’den getiriyorlar ya masraflı oluyor. Ama Ramazan öncesi neden bu kadar değil de tam da zamanı gelince bir anda fiyatlar yüzde elliden fazla artıyor? Yani bir anda her şey ZONK diye pahalılandı mı şu 1 ay içinde? Aslında 1 ay uzun zaman tabii, pahalanabilir. Hmmm bir de dolar da artıyor ya...zam yapmak mantıklı aslında...bir anda iyi bir satış oluyor. Getirisi de güzel. 

Neyse işte memlekette yaşayanlar kıymetini bilin tane ile satılan pahalı baklavalarımız yok henüz ve henüz yokken keyfine varın, güzelce ve afiyetle atıştırın.