10 Oca 2009

Gece hızlı öldürür-4



(''La boulange", Yann Tiersen)

Gece ile ilk yemeğe çıkışımız;

Yine bir cinayetin peşinden olay yerine gittiğimizde…rutin işlerimizi yaptık. Fakat bu sefer Gece yoktu. Laboratuvara dönünce hemen bir e-posta attım.
“Yoktun bugün?” diye kısacık yazdım.

“Biliyorum!” diye cevap verdi daha kısa.

“Akşam yemeği?…7:00?, Kızıl İkona’da?” diye ikinci e-postayı atarken gönder tuşuna hemen basamadım. Bekledim…heyecan şeyi yaptım.

Ama o cevabı hemencecik atmıştı…

“Tamam” demişti.

Uçarak gittim otopsiye…
("Tamam” demişti….. "Tamam” demişti…… "Tamam” demişti.)

Otopside 4 ana sorunun cevabı aranır.

1- Ölüm sebebi nedir? Hangi hastalık ya da yaralanma ölüme sebebiyet vermiştir?
2- Ölümün mekanizması nedir? Hangi fizyolojik sebepler sorumludur?
3- Ölüm tipi nedir? Doğal mıdır? Kaza mıdır? İntihar mıdır? Cinayet midir?
4- Ölüm saati nedir?

“Saat 7:00” deyiverdim...bir anda sesli olarak düşündüm.
Yardımcım... “ne?...nasıl yani?” diye sordu şaşkınlıkla.

“Ha...yok yok o değil...pardon bu başka bir şey...Ölüm saati değil.”diyerek işe giriştim.

Bittiğinde pek bir yorulmuştuk. Üç ana boşluğu açmış ve kapatmıştık...her ne kadar rutin olsa da bu işlem... Yorulmuştuk.

Akşam yemeğine hazırlanmak için eve de uçarak gittim. Yoksa koşarak mı demeliydim?
Hemen temiz bir şeyler giydim...öncesinde elbette duş aldım.

Kızıl İkona’da bekliyordum. Gece karşıdan gelirken. Zaman durmuştu, ben de durmuştum.
Hani o filmlerdeki yavaş çekim anları gibiydi durum.

Kalbimin hızı aklımın şaşkınlığını çoktan geçmişti. Heyecanlandığımız anlarda ne kadar hazırlasak da kendimizi o ilk konuşma anında bazen sesimiz tuhaf çıkar ya...korktum öyle çıkacağına sesimin.
Ama yok çıkmadı.
Sevecen bir merhaba dedim ona.
Ondan buzlar kraliçesi tadında bir merhaba duyacağımı beklerken...
Belki de şimdiye kadar ki en sıcak merhabayı duyuyordum.
Hayır! Abartmıyorum aynen öyleydi.

3 Yorum:

Adsız dedi ki...

diğer ikisini okuyamamıştım devamını çok beklerken... Şimdi baştan okuyunca daha bir güzel oldu ama daha önce okuyamadığıma hiç pişman değilim. Süper gidiyor ya bunlar birleştirelim bence abicim :) Tümünü okuyunca daha bir sürükleyici oldu :) Yüreğine sağlık

Aydan Atlayan Kedi on 10 Ocak 2009 15:07 dedi ki...

Ölümün acımasız yok ediciliği ile hayatın coşkusu içiçe geçmiş. Ve hayatın bütününü anlatmış.
Ne güzeldi. Seni okumayı seviyorum...

Biraz on 10 Ocak 2009 21:42 dedi ki...

>Yabani Kuzu
Bittiginde belki birlestirmek hakikaten iyi fikir olabilir.
Begeni ve destegin icin cok tesekkurler :)

>Aydan Atlayan Kedi
Cok tesekkurler :)
Muziklere de dikkat,yazinin ruh halini yansitiyor...bosuna degil yani: )

 

Blog Listem

Hayattan ve Masallardan Biraz Copyright © 2009 WoodMag is Designed by Ipietoon for Free Blogger Template