24 Şub 2009

Blog okumak ve yazmak üzerine


(Academia, Sia)

Hemen hızlıca konuya gireyim. 

Gazetelerde yazan köşe yazarlarından kat be kat kaliteli yazan blog yazarları var.
Özellikle ulusal basınımızda yazan köşe yazarları arasında çok az kaliteli, bilgilendirici ve akıcı yazan yazar var.

Her yazı ille bir şey öğretmek zorunda değil. Masalsı bir dünyaya yolculuğa çıkarabilmesi bile harika. Bazı ağır (!) abiler, ablalar masalsı yazıları...pek sevmeyebiliyorlar. Ya da aşka umuda dair yazılar da çoğu zaman hafif bulunabiliyor. Belki de okuyan eksik taraflarını hatırladığı için burun kıvırıyor bu tip yazılara.

Bloglar pek bir özgür...özgürlüğün başkalarına hakaret etmek ve ezmek olmadığını yani sınırlarının olduğunu bilen insanlar için okumak da, yazmak da çok eğlenceli. Evet özgürlüğün de sınırları vardır ki...Sınırsız özgürlük, özgürlük değildir ki!

Blog yazarları her konuda yazabiliyor. Bir sürü değişik işler yapan ve hayatlar yaşayan insanların görüşleri, düşünceleri akıyor ekranlarımıza. Kimileri benim gibi müzik de takıyor yazının kenarına...
Sanki daha bir renkleniyor yazı...
Sanki yazı daha derinleşiyor...
Anlamını daha bir buluyor ve elbette yazı ile müzik paralel oldukça bu oluyor.

Gazetelerimizdeki köşe yazarlarımız(!) kıskançlıklarını ve kendi aralarındaki didişmeleri yazarken, blog yazarları hayatı daha bir paylaşıyor.

Her yaştan insan var blog yazarları arasında...dünyanın her yerinden insan hayatı paylaşıyor. Her geçen gün internetin de yaygınlaşmasıyla blog yazarlığının önemi daha da artıyor.
Ah bir de yazılar çalınmasa, sadece sahibinin ismi verilerek alıntılansa...ama insanın olduğu her yerde ve her zaman bu tür zayıflıklar ve zavallılıklar olacaktır.

Son söz, blog yazarlığı bedava ama yazabilmenin ve yazma özgürlüğünün verdiği haz çok fazla.

 

29 Yorum:

Seyyah on 24 Şubat 2009 16:43 dedi ki...

yazarak paylaşmanın keyfinin o kadar fazla ki o 'ah' ve sebep olanlar o keyfi azaltamıyor. ilaç gibi geldi bu yazı:)

Biraz on 24 Şubat 2009 16:58 dedi ki...

>Nily
Azaltamiyor belki ama isyan ettiriyor!

beenmaya on 24 Şubat 2009 17:02 dedi ki...

Bloglar pek bir özgür...özgürlüğün başkalarına hakaret etmek ve ezmek olmadığını yani sınırlarının olduğunu bilen insanlar için okumak da, yazmak da çok eğlenceli. Evet özgürlüğün de sınırları vardır ki...Sınırsız özgürlük, özgürlük değildir ki!

hrşeyin özeti işte burada aslında. sadece biraz özen, dikkat ve saygı ki bunlar da çok şey değil öyle değil mi...

bağlantı vermeyi bilmiyorum eğer becerebilsem kendi yazmın altına eklerdim senin yazını. sağolasın...

Basak on 24 Şubat 2009 17:06 dedi ki...

çok güzel ve anlamlı bir yazı olmuş sevgili Biraz; düşüncelerime tercüman olmuşsun.

Biraz on 24 Şubat 2009 17:07 dedi ki...

>beenmaya
:)
destegin icin saolasin.
Cunku bakiyorum medyada (yani bizim medyada) o kadar sig tartisma ve yazilar var ki...farkettim ki kose yazarlarindan cok blog yazarlarini okumaya baslamisim artik.

Biraz on 24 Şubat 2009 17:07 dedi ki...

>Basak
Destegin ve begenin icin tesekkurler sevgili Basak.
:)

özii on 24 Şubat 2009 17:23 dedi ki...

Kesinlikle haklısın yazarak çok şeyi paylaşıyoruz , gerek güncel paylaşımlar gerekse bazen sıkıntılar...Bir çeşit terapi gibi diyelim.

Geçenlerde bir gazetede köşe yazısı vardı , way efendim blog yazarları abuk subuk herşeyi yazıyormuşta , zaten genelini de 17-25 yaş kesimi oluşturuyormuşta bir sürü bıdı bıdı...
Bloglar geleceğin haber sayfaları olacakmış sanırım bundan korkuyorlar.

Bu arada hakikaten faydalı paylaşımlar da bulunanları da tebrik ediyorum.

Biraz'ıda :) kutlarım , sonra küsmesin ... Ciddiyim çünkü sizi okumak keyif verici ...

Imge on 24 Şubat 2009 17:26 dedi ki...

Yazdıklarına kesinlikle katılıyorum. Pek çok blogun bu kadar keyifle okunmasının nedeni de blogcuların köşe yazarlarına göre daha özgür olmaları olduğunu düşünüyorum...

Biraz on 24 Şubat 2009 17:29 dedi ki...

>özii
Ne guzel iste 17-25 yas arasindaki insanlarin dincligi ve canliligi var...yazilarda.
Renkliligi ve canliligi var.

Ben her ne kadar artik o yas araliginda olmasam da zihnen oradayim...galiba...ve acaba kotu bir sey mi simdi bu?!

Mesela bir sonraki yazim kanser uzerine olacak...yazacagim konu meslekten olmayanlarin cok da bilecegi seyler degil ama karmasikligini azaltarak konuyu anlatip herkesin bilgi sahibi olmasini saglamak...didismekten ve kiskanclik uzerine yazilmis sig yazilardan kat kat iyidir.

Destegin icin ise ayrica tesekkurler sevgili Ozii:)

Biraz on 24 Şubat 2009 17:30 dedi ki...

>Imge
Bir de baska nedeni de farkli ugraslardan ve ortamlardan gelerek yaziyoruz yazilarimizi...bu da isin en renkli tarafi galiba.

ıvır zıvır on 24 Şubat 2009 17:31 dedi ki...

blog yazmak ayrıcalıktır diye (belki)abartılı bir cümle kura bilirim ...yani bu kendi blogum için değil ama birçok kişinin (sizinkide bu gruba dahil) bi çizgisi, stili, anlayışı ve paylaşım düzeyi var ....
hani yani ....
-yav dünya da ne olmuş
diyi verseniz hangi bloga...yada
-eğlenceli bişeyler okuyalım
hatta
-acaba bilmem kimin şiirinin devamı ne oldu
hatta ve hatta
-bugün ne pişirsem ...
işte hepsi bu dünyada fazlasıyla var...
tüm yazarlara teşekkür ederim...

Biraz on 24 Şubat 2009 17:36 dedi ki...

>ivir zivir
Cok haklisin hakikaten de oyle herkesin bir cizgisi ve stili var...neyi nerede okumak istiyorsak ona gore ilgili o yazari bulup sayfalarini okuyoruz.
Bu da okuyucu icin aslinda buyuk bir ozgurluk.

Destegin icin ise ayrica tesekkur ederim.
Sevgi ve selamlarimla.

Ful yaprakları on 24 Şubat 2009 17:43 dedi ki...

yazamk çok güzel,

paylaşmak daha da güzel,

yazarak paylaşmak en güzeli:)

Aydan Atlayan Kedi on 24 Şubat 2009 17:46 dedi ki...

Bloglar arasındaki bu dostça paylaşım beni hayata dair umutlandırıyor aslında. Çünkü, çıkar ilişkisinin olmadığı bir dünya burası. Herkes özgürce kendi yaşamından kesitler sunuyor. Kimse başka birşeye hizmet etmiyor. Belki de bu yüzden bloglarda bu kadar vakit geçiriyor insanlar...

Biraz on 24 Şubat 2009 17:57 dedi ki...

>Ful yaprakları
Ne guzel ozetlemissin...harika!

Biraz on 24 Şubat 2009 17:59 dedi ki...

>Aydan Atlayan Kedi
Evet evet tuhaf yarismalarin olmadigi ve hirslarin gozumuzu burumedigi bir ortam...
Neden acaba?
:)

Mehtap Pasin Gualano on 24 Şubat 2009 18:18 dedi ki...

kesinlikle katiliyorum yazdiklariniza.. ustelik yuzunu bile gormedigim bazi bolg yazarlarini artik arkadasim diye tanimliyorum cunku gercekten oyle davraniyorlar.
Ben bu dunyada, cok hos seyler buluyorum.. Ornegin sizin yazdiginiz siirleri basip, kirmizi defterime yapistirdim, keske daha cok yayinlasaniz diye bekliyorum..

cok bilgilendigim, cok eglendigim, cok huzunlendigim, cok ofkelendigim, cok bekledigim bloglar var..

dedigim ya, tamamen katiliyorum yazdiklariniza..

MeaCulpa on 24 Şubat 2009 18:26 dedi ki...

İçten gelen istekle yapılanlar kadar insana büyük keyif veren başka bir şey yok bence. Yazmakta bana göre böyle bir şey. Yazıyı bitirince okuyup güzel oldu diyerek, bloga koyup gülümsemek harika bir şey. Güzel bir yazıydı. Bize yazmanın keyfini anımsatan. Sevgilerimle:))

Biraz on 24 Şubat 2009 21:08 dedi ki...

>Mehtap P.G
Hakikaten de oyle cok guzel ve derin insanlar ile yazilari araciligi ile bile tanisiyor olmak cok guzel. Bu bakimdan blog okuma isi oldukca zihin acici..yazmasi ise adeta terapi gibi.

Bu arada siirlerim hakkinda yazdiklarinizla hem mahcup ettiniz hem de sevindirdiniz...ve de yayinlamam icin cesaret verdiniz. Tesekkur ederim:)

Biraz on 24 Şubat 2009 21:09 dedi ki...

>Haşim Arıkan
Ve de o yuzden cok daha guzel oluyor ortaya cikan isler.
Oyle degil mi?

Begeni ve destegin icin cok tesekkurler:)

öykü on 24 Şubat 2009 21:22 dedi ki...

Yazmayı cok sevıyorum ve okumayı da..
Bı sey daha kesfettım bu paylasım esnasında
sankı kocaman bı aılem var :))
sevgı selı
hatta o kadar duzeylı kı yaklasımlar
elestırıler bıle
cok tatlı uslupla gelıyor..
Iyı kı baslamısım tanısmısım blog olayı ıle dedırttı bana..

Biraz on 24 Şubat 2009 21:29 dedi ki...

>öykü
Aynen benim icin de oyle.

Diger yandan da seviyesizlige, kabaliga ve siddete bas vuranlar hakikaten psikolojik anlamda yarali insanlar oluyor ve tipki kendileri gibi yaralanmalarini istiyorlar baskalarinin da.

Adsız dedi ki...

Bazen çok övülen yazarları okumak istiyorum, bir türlü samimiyetini alamıyorum. Kopuk kopuk, hırslı cümlelerle dolular.
Genellememeli bazıları her zaman harika yazıyorlar. Blog yazarı da birgün köşe yazarı olsa oda bence kötü yazmaya başlar. İş için yazmak, yazma ruhunu öldürüyor.

Biraz on 24 Şubat 2009 23:50 dedi ki...

>Siminya
Zaten bu dediklerim hepsi icin gecerli degil...bir kac yazar surekli iyi yazmakta hem de yillar boyunca.
Ama diger yazarlarin ve hatta bir takim karikaturistlerin cogu es dost ve tanidik vasitasiyla yazarlik/cizerlik yaptiklarindan kaliteli yazamamakta ve cizememekteler.

Ama diger taraftan zaten en sevdigi isi yaptigini ve uzerine de para aldiklarini dusunen yazarlar ise kaliteli yazmaktalar bence.

Brajeshwari on 24 Şubat 2009 23:52 dedi ki...

Bloglardaki paylaşım ve yazılar benim içinde çok değerli.Onları okumak, hayatın içinden insanlarla tanışmak gibi.. Hatta kelimeler aracılığyla dostluk kuruyorsun. Bundan güzeli var mı? yazar adı altında birçok kişiden daha iyi yazanlarla tanışıyorum bu gezegende.Mutlu oluyorum.Herkes içindeki cevheri keşfediyor.Farlılığımızda, aynılığımızı keşfediyoruz.

Sevgilerimle

Biraz on 25 Şubat 2009 00:13 dedi ki...

>Brajeshwari
Cok guzel ozetlemissin, hakikaten..

sufi on 25 Şubat 2009 02:41 dedi ki...

Gazetelerin köşe yazarları 1-2 dostun yorumu için bloglarda yazarlar mıydı?Bloglardaki dostlar yazarak; zaman içinde gerçek hayatın ta içindeki kırk yıllık dostlardan bile daha yakın oldular birbirlerine.Yalansız, riyasız, beklentisiz birliktelikler BİZliğe yaklaştırdı bizleri.Umudu serpti yüreklerimize. Ne mutlu bizlere.

Biraz on 25 Şubat 2009 05:10 dedi ki...

>sufi
Kalemlerini dahi oynatmazlardi.
ve haklisiniz ne mutlu bizlere...karsiliksiz yaziyoruz...

ya da bekledigimiz tek karsilik saygi ve sevgi belki de.

pinomino on 25 Şubat 2009 09:03 dedi ki...

Blogum ikinci evim benim, belki de atolyem.. olmasaydı kesinlikle bir yanım eksik kalırdı.

 

Blog Listem

Hayattan ve Masallardan Biraz Copyright © 2009 WoodMag is Designed by Ipietoon for Free Blogger Template