Obama ne yaptı?

Pek çok şey söyleniyor Obama hakkında...hem Türkiye’de hem ABD’de...

Kitapçılardaki Obama hakkında yazılan kitapları görünce şaşırıyorum...ne zaman yazdınız bu kadar çok kitabı diye soruyorum kendime.
Okuyan toplumun bir yansıması mı acaba bu durum?

Obama’nın başarısını küçümseyenlerden tutun da...bizim için çok kötü olacağına dair yorumlara kadar bir sürü kafadan ses çıkıyor basınımızdaki köşe yazarı abi ve ablalardan.

Bu blogta ben Obama’nın kendi gözlemlerime dayanarak yaptığım çıkarımlarımı yazmaya çalışacağım kısa olacak hem de.

Bu daha çok burada yaşayan bir insanın gözünden bir aktarımdır.

Obama uzun bir yarışa girdi.
Son iki yılı seçime hazırlanmakla geçti. Bizim politikacılar gibi değildi. Kişisel olarak da ciddi bir hazırlıktı.
Başkan adayı olmak için önce bir sürü adayla sonra başabaş Hillary Clinton ile zorlu ve uzun bir yarışa başladı.

En dikkat çekici olan şey bence...2 yıl gibi uzun bir sürede tek bir gün bile basitliklere kaçmadı.
Seviyesini hep korudu.
Bir çok konuşmasında Hillary Clinton onunla dalga geçerken (Dinlerken ben rahatsız oldum).
Ama o kesinlikle aynı şekilde karşılık vermedi.
Tarzı bu değildi. Konuşurken anlaşılıyordu zaten. Yapmacık olmadı hiç bir zaman.

Hiç bir konuşmasında azınlık adına ya da bir siyah olarak başkan adayı olduğunu söylemedi. Özenle bu ayrımdan kaçındı. Mazlum edebiyatı da yapmadı.
Para çok önemliydi. Kampanyasını devam ettirebilmek için çok iyi bir şekilde para akışını sağladı.

Diğer adaylara sorulduğunda, evlerinin sayısını bile hatırlamıyorlarken...o ise evini taksitle aldığını ama iyi bir hayatı olduğunu da saklamadı.
Karısı ise onun yanında ne biblo gibi durdu, ne de kocasının üzerinde hegamonya kurmaya çalışan hırslı bir kadın gibi davrandı. Aksine kocasına yapıcı katkı saglayan bir kadın oldu.

Bunlar “vitrin” diyenler çıkabilir...ama hayatın kendisi vitrin değil mi zaten?...ve hatta vitrin de olsa karizmaya sahip ama "aklı başında" adamlar zor ortaya çıkıyor bu zamanlarda.